Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, açıklanan 310 bin tonluk zeytinyağı rekolte tahmininin gerçeği yansıtmadığını savundu. Başkan Alper Alhat, bu sezon üretimde düşüş yaşandığını, ancak iç piyasanın ihtiyacını karşılayacak kadar ürün bulunduğunu söyledi.
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin (UZZK) açıkladığı 310 bin ton zeytinyağı rekoltesini gerçekçi bulmadıklarını söyleyerek açıklamalara tepki gösterdi. UZZK Başkanı Mustafa Tan’ın 2025-2026 sezonu için açıkladığı 310 bin tonluk zeytinyağı rekoltesi tahmin ettiklerine dair yaptığı açıklamaların yanlış algılara neden olduğunu ifade eden Alhat, “Herkese yetecek kadar ürün var. Bu ülkede devreden 200 bin ton zeytinyağı yok, 310 bin ton da rekolte çıkmayacak. 6 ay sonra bunları göreceğiz. Bu ülkede birileri ya yokluğu fazla gösterdi ya da ürün varmış gibi gösterip piyasada algı yaratmaya çalıştılar. Geçen sene zor bir yıldı. Hammadde fiyatları yüzde 50 düştü. Bir önceki sene 250 TL olan zeytinyağı fiyatı sezonda 160 TL’ye düştü. O kadar çok zeytinyağı var diye pompalandı. Her sene sektörün devreden yağ stoğu konuşulur. Geçen sene de doğru olmayan bilgiler verilmişti. Yine itiraz ediyoruz böyle bir stok yok, olsaydı köy köy araç gezdirip zeytin toplamaya uğraşmazdık” dedi.
“400 bin zeytin üreticisinin hakkı yenmesin”
Bu sene rekoltelerin yapılan açıklamaların aksine düşük olduğunu dile getiren Alhat, 180 bin ton civarında zeytinyağı rekolte tahmininde bulunarak “Zeytinin ve zeytinyağının sürekli tüketilebilen ve alınabilen bir ürün olması lazım. Olumsuz algıların önüne geçmeye çalışıyoruz. Rekoltede ciddi azalma var. 180 bin ton olarak düşünüyoruz. UZZK başkanının yaptığı açıklamayı doğru bulmuyorum. Türkiye’nin her yerinde aynı konular konuşulurken açıklamalarda 310 bin tonluk bir rekolte geliyor, 200 bin ton da geçen seneden devir var açıklamalarını kabul etmiyoruz. 400 bin zeytin üreticisinin hakkının yenmesini istemiyorum. Zeytinyağı ve zeytinimiz bu sene iç piyasamıza yetecek kadar var” diye konuştu.
Tüketicinin, bu sene raflarda uygun fiyatlı zeytinyağı ile buluşacağının altını çizen Alhat, “Bundan 10 yıl önce kişi başı tüketimimiz 700 gramdı. Bugün geldiğimiz noktada kişi başı tüketim 2 kilo 400 gram seviyesinde. Geçen sene raflardaki ürün fiyatlarının yüzde 50 oranında düşmesi tüketimi artırdı. Marketlere de teşekkür ediyoruz çünkü yüksek kâr marjları koymayıp, üretici fiyatlarına yakın bir fiyatta satış yapmaları da olumlu etkiledi. Kayıtlı zeytinyağı satışının artmasına vesile oldular” dedi.
Bu seneki zeytinin kalitesinin çok yüksek olduğuna işaret eden Alhat, “Zeytinlerimizin iri ve güzel olduğu bir yıldayız. Fiyatlama noktasında geçen seneye göre yüzde 30 ila 50 arasında bir yükselme var. Ekonomik konjonktüre baktığımızda bu bir yükselme sayılmaz. Bu fiyat artışı da ürünün azlığından kaynaklı. Tüketicinin tüketebileceği bir fiyattayız. Ne değerinin üzerine çıkması ne de değerinin altına inmemesi gerekiyor. Ülkemiz her geçen gün büyüyor sektörün de büyümesi lazım” dedi.
“İhracat kısıtlaması beklemiyoruz”
Yeni dönemde herhangi bir ihracat kısıtlaması beklemediklerini de belirten Alhat, “Türkiye’de ürün yok, sadece bize yetebilecek kadar var. Dökme ihracatta herhangi bir yasak ya da kısıtlama beklemiyoruz. Geçtiğimiz yıl yapılan dökme ihracat yasağında da ambalajlı ihracat yüzde 170 büyüdü. İhracat rekoru kırdı bu ülke. Bunu kimse dile getirmedi. Yasa bir fırsata dönüştü. Örneğin Akhisar’da işletmeler bu dönemde çok ciddi yatırımlar yaptı. Bu yatırımların meyvelerini toplayacağız” dedi.
“Sektörde ciddi bir büyüme yaşanıyor”
Zeytin ve zeytinyağı sektörünün yapılan yatırımlarla ciddi bir büyüme yaşadığına da dikkat çeken Alper Alhat,
“Türkiye’de 400 bin zeytin üreticisi var. Resmi satışlarda inanılmaz artış var. İnsanlar pandemiden sonra sağlığının ne kadar önemli olduğunu ve mutfaklarında zeytinyağı tüketimin ne kadar arttığını gördük. İnsanlar kendini sağlıklı yemeğe verdi. Şu anda catering firmaları bile zeytinyağlı yemekler yapıyor. Bunlar çok gurur verici şeyler. Geldiğimiz noktada büyümemiz her geçen gün devam ediyor, zeytin ağacı varlığımız da artıyor. Son 10 senede bu varlıkta yüzde 20’ye yakın büyüdük ve büyüme artık artış hızı yavaşladı, doyum noktasına geldik. Devletin verdiği desteklerle ağaçlara bakım noktasında üreticiler iyi işler yapıyor. Kalitemizde inanılmaz bir yükseliş var. Son 5 yılda inanılmaz bir atılım yaptık. Son 2 senedir zeytin ve zeytinyağı üretimi yapılan tesislerde ciddi bir modernizasyon, ar-ge çalışmaları, inovasyon gerçekleşiyor. Zeytinde tatlar inanılmaz değişti. Çekirdeksiz ürünler ön plana çıkmaya başladı, tuz oranları azaldı, çocukların sevebileceği tatlar üretilmeye başladı” dedi.
Kaynak: Dünya Gazetesi